TANIMI 

Homeopati sözcük olarak; Grekçe; Homeos=Benzer, Pathos=Acı, Izdırap kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.Sağlıklı kişide belli bulgular çıkaran bir madde , aynı bulgulara sahip hasta kişilerde iyileşme sağlar prensibi uygulanır. 

TARİHÇESİ 

Homeopati, 200 yıl önce Alman doktor , Dr. Samuel Hahnemann tarafından keşfedilmiş ve sistematize edilmiş bir tedavi yöntemidir.Popüler hale gelmesinde 19. Yüzyıldaki Avrupa’daki salgınlarda homeopati tedavisi alan hastalardaki ölüm oranlarının düşük olmasının katkısı çok fazladır.Daha sonraları tüm Avrupa’da , Amerika’da ve Hindistan’da yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. 

ETKİ MEKANİZMASI 

Homeopatide amaç vücudun kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçirmek ve böylece vücudu iyileşme sürecine sokmaktır.Herkesin DNA sarmalı kendine özgüdür ve bu sarmal o kişinin fiziksel ve psişik özelliklerini belirler.Homeopati’de her hasta için tamamıyla doğal maddelerden (bitkiler,mineraller,organik ürünler….)tek bir karışım (remedi) hazırlanır.Homeopatik remediler sağlıklı kişilerde hastalığa özgü belirtiler oluştururken, hastalarda iyileşme aracı olur.Her remedi, bireye özgü belirtiler bütününe etki eder, çünkü her insanın vücudu ve hastalığı kendisine özgü belirtiler gösterir. Remediler maddelerin enerji verici özelliklerinden faydalanarak vücuttaki uyum ve dengeyi tekrar sağlar, savunma ve iyileşme sistemlerini güçlendirir; bir başka deyişle kişinin ‘yaşama gücünü’ harekete geçirir. 

HOMEOPATİK İLAÇ (REMEDİ) HAZIRLANIŞI 

Remediler hazırlanırken tedavide kullanılan doğal maddeler defalarca kez sulandırılıp, seyreltilir.Hatta birçok dozda seyreltilmeye bağlı ölçülebilecek aktif etken madde olmadığı kabul edilir .Onun için homeopatik ilaçlarla diğer ilaçlar arasında etkileşim olmaz. Etken madde bulunmadığı için de yan etki de olmaz. 

Remedi hazırlanırken yapılan bu seyreltilme işlemine ‘potansiyalizasyon’ denilir.Bir madde ne kadar çok seyreltilirse ‘potensinin, gücünün’ o kadar arttığı varsayılır. Oluşan bu etki açığa çıkan enerjinin organizmayı harekete geçirmesinden kaynaklanmaktadır. Belirli dozlarda hazırlanmış sıvı remediler, minicik laktoz ve sakkaroz şekerlerinden oluşan topçuklara emdirilir. Büyüklüklerine göre bunlara globül ve lobül isimleri verilir. Hastalara bu şekerleri dillerinin altına koymaları ya da su içerisinde eritip,iyice karıştırıp, çalkalayarak içmeleri söylenir. Uygulanması son derece pratik ve kolaydır. Kullanım sırasında ciddi bir yan etki ve etkileşim beklenilmez. 

Homeopati tedavisinin en çok etkili olduğu grup çocuklar ve hayvanlardır. Her türlü yaş grubunda güvenle kullanılabilir. Ülkemizde de sağlık bakanlığı onaylı GETAT (Geleneksel ve tamamlayıcı tıp ) uygulamalarındandır. Sağlık bakanlığının uygulama yetkisi verdiği hekimler tarafından uygulanmaktadır.